25 Eylül 2009

Tabla (tabla beni tabla)

Birkaç yıl önce ordan burdan araştırıp, karıştırıp birleştirdiğim küçük küçük bilgiler.
Bu şahane sesler barındıran alet ile ilgilenenlere...
bir capon arkadaşım adını şöyle söylemeyezdi; "tabura"...neyse:)
_______________________________________________________________

*Kısaca Hint Müziği Tarihi
*Tabla
*Tarihi
*Talalar
*Tablanın Gharanaları
*Gharanalar
*Tabla' nın korunması, bakımı, tonlanması
*Başlıca Tabla Çalgıcıları
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

MATRA: Vuruş
KHAND: Parça
BOLE: Tablanın belleksel heceleri
SAM: Bir döngünün ilk vuruşu. Genel olarak tabla çalgıcıları Theka' nın Sam noktasını ilk Matra' da gösterir.
VISAM: Sam noktasını gizleyerek Theka çalmaya denir.
ATEET & ANAGHAT: Sam noktası ilk Matra' dan önce gelirse buna Ateet, sonra gösterilirse Anaghat denir.
KHALI: Bole' lerdeki Matra'larda sadece sağ elle tablaya vurulur. Duggi ya da Dama ( sol el) sessiz kalır.
Matras Tali de ise iki elle de vuruş yapılır.
THEKA: Bole' ler ve Matra'lar birleşerek Theka'yı oluştutrur.
Örneğin: Tal Dadra Theka'sı
DHAN DHİN NA DHA TİN NA
TIHAI, TUKADA, MOHRA, PARAN: Tabla çalgıcılarının Theka'yı çeşitlendirdikleri bağzı yöntemler.
Janmastmi: Lord Krishna' nın doğumgünü.
:::::::::::::::

Hint müziği İ.Ö. 2000' lere doğru ortaya çıkmıştır ve müzik tarihinde Çin müziğinden hemen sonra gelir. Hint müziği, klasik Sanskrit edebiyatıyla birlikte gelişmiştir. 11. y.y.' dan bu zamana müslümanlığın etkisi ile Arap ve Fars öğeleri Hint müziği ileilişki içine girmiş ama Hint müziğinin özü değişmemiştir.
Hint müziğinin başlıca kuralları; doğaçlama çalışı yöneten ses dizileri ragalar ( raga: renk, duygu, ruh durumu) ve ritm ölçülerini oluşturan talalardır. -Bu rakam bir çok müzik tarihi kitabında farklı değerlendirilmiş de olsa en güvenilir kaynakların ortak sayısıyla:- 132 tane raga vardır. Hindistan' ın tarihi geleneklerine göre notalar; ıslaklık, kuruluk, soğukluk, sıcaklık gibi birtakım ifadelerle özdeştir. Müzik doğaya bağlıdır. Çeşitli temalar mevsimlerle, günler ve gecelerle bağdaştırılır. İnanca göre dünyada bulunan hiçbirşey sebepsiz oluşmadığı için sesleri farklı zaman dilimleriyle bağdaştırmak gerekir. Bu nedenle kimi ragalar sabah saatleri, kimileri akşam için uygundur. Her bir ragada bir ana nota; vadi, ikinci önemde nota; samavadi, yardımcı notalar; anuvadi ve son nota; vivadi vardır. Gam ise Hint müziğinde 7 tabii sesin ardarda dizilmesiyle meydana gelmiştir. " Sanskrit" alfabesi harfleri ile gösterilmiş bu 7 ses: SA- Rİ- GA- MA- PA- DHA- Nİ' dir.
Hint gamlarında 7 tabii ses dışında, bu seslerin arasındaki yarım sesten küçük "sruti" adındaki koma sesler bulunur.
SA - Rİ arasında 4 sruti
Rİ - GA arasında 3 sruti
GA - MA arasında 2 sruti
MA - PA arasında 4 sruti
PA - DHA arasında 4 sruti
DHA - Nİ arasında 3 sruti
Nİ - SA arasında 2 sruti' vardır.
Hint müziğinde ortalama ve eşit sesli çalgılar kullanılmaz ve böylece re- diyez ile mi- bemol' un eşit yükseklikte olması gibi bir kural da ortadan kalkar.
Müzik konusuna Hint dünyasının bakış açısıyla bakacak olursak "sezgi"' nin temel alındığını görürüz. Yaptıkları müziğin mümkün olduğunca doğal olması için, müziği çalan ve söyleyen kişilere sınırsız bir icra özgürlüğü tanırlar. Müzik eğitimi genellikle usta- çırak ilişkisi içinde aktarılır. Hint müziğinin belki de en önemli yanı, tonun ve ritmin ustaca kullanılmasıdır. Hindular zamanlama ve ritm anlayışlarını oldukça geliştirmişler ve olağanüstü bir denge yakalamışlardır.
Müzikteki bu dengenin sağlanmasında insan psikolojisi bilimlerinin, inançlarının ve medidatif hareketlerinin de payı büyüktür. Örneğin; dünyevi hayatla ruhsal hayatın kutsal bütünleşmesi anlamına gelen Mantra Yoga "nefes"' i esas alır. Yogiler kalbin ve nefesin ritmini evrensel müziğin tonuna ve ritmine göre ayarlamışlardır. Bu da onların içsel titreşimlere yönelmelerine yol açmıştır. Bu yöneliş, sesten nefese doğru bir gidiştir. Hindular da ses ve nefes için aynı kelimeyi "sura"' yı kullanırlar. Hintli çalgıcıların enstrumanlarına olan saygısı, enstrumanistlerin toplumda bir üst sınıfta sayılıp saygı görmesi ve çalgılarına dokunmadan önce yaptıkları küçük ritüeller de müziğin Hindistan' da ne denli önemli olduğunun bir kanıtıdır.
Hint müziğinin başlıca çalgıları, 4 telli perdesiz bir ut' a benzeyen; tambura, perdeli çalgıları; sitar ve 7 telli armudi gövdeli; vina, kanun benzeri, ucu eğri iki çubukla çalınan; santur, yaylı çalgıya benzer mızrapla çalınan; rebap ve vurmalı çalgıları; tabla' dır.

TABLA TARİHİ

Perküsyon enstrumanlar diğer müzikal enstrumanlardan önce kullanılmaya başlamıştır. Yüzyıllar öncesinde Hindistan' da da temel enstruman vurmalılardı. Zaman geçtikçe telli ve üflemeli çalgıları önem kazanmış da olsa halk şarkıları ve danslarında Dhol, Dapha, Mridang ve Pakhawaj gibi vurmalı sazları önemini hiç yitirmemiştir. M.S. 13.y.y.' da Allauddin Khilzi' nin şef danışmanı Amir Khusro tabla' yı icat etmiştir. Pakhawaj' ı iki eşit yarıya bölerek oluşturduğu bu yeni enstruman ne yazık ki o zamanlar Kraliyet aileleri tarafından önemsenmemiştir. Ancak bugünlerde standart müzikal toplumlarda hatırı sayılır bir pozisyondadır.
TALALAR
Tala -daha önce söz ettiğimiz gibi- hint müziğinin ritm formudur ve Kala, Marg, Kriya, Anga, Graha, Jati, Laya, Yati ve Prastar; Tala' nın oluşumu için esas kabul edilmiş çeşitli çalış türleri ve zamanlardır.
1. Kala: Matras tali ve Khali' ye bölünmüş Tala' nın, bir devrinin zamanıdır.
2. Marg: Theka' yı çalma türüne denir.
3. Kriya: Pakhawaj' ın tablasında Theka' nın pratik gösterimine denir.
4. Ang: Matra ve Bol' larıyla Theka' yı oluşturmaya denir.
5. Graha: Bir Theka' nın başlangıç noktasına Greh( Sam noktası) denir. ( Eski zamanlarda tabla çalgıcısı Theka çalmadaki hünerini ve Sam noktasını farklı yollarla ifade ederek gösterirmiş; Sam, Visam, Ateet ve Anaghat)
6. Jati: Eski zamanlarda Tala' nın 5 Jati' si popülerdi ve Theka' ların Matra' ları Jatilere göra değişti. Her Jati farklı numaralarda bir Laghu değeri aldı. Bunlara Jatiler denildi.
7. Kala: Bir enstrumanı çalma şekline denir.
8. Laya: Theka çalarken kullanılan ritmdir.
9. Yati: Theka' yı sunarken farklı yollarla ritm gösterme yöntemine denir.
10. Prastar: Theka' ların onları daha çekici kılmak için, Thiai, Tukada, Mohra ve Paran yardımıyla genişletilmesine Prakar denir.

TABLA' NIN GHARANA'LARI

Yeni Tala sisteminde herbir tala; Matra' lar, Bole' ler, Bar' lar ve Tali- Khali numaraları ile sabitlenmiştir. Ancak bazı çalgıcılar ihtiyaçlarına göre Theka' nın Bole'lerini değiştirmişlerdir ve böylece farklı Gharana' lar oluşmuştur.
FARKLI TABLA GHARANA'LARI
Delhi Gharana
Ustad Uddar Khan, Delhi'nin popüler müzisyeniydi. Sarayında yardımıyla enstrümanı geliştirti icat ettiği çalma stili ve Bole' lerine Delhi Baj denir. Delhi Baj tablanın tarihsel evriminde önemli bir yere sahiptir. Baj'ların tabla çalma sistemleri (örnek olarak Poorva Baj, Faruhabat Gharana Baj... ) kökenini Delhi Baj' a borçludur. Ustad Uddar Khan'ın oğlu Ustad Sidhar Khan tüm bu bajların ebeveynsel kaynağıydı. Tabla tarihinde Ustad Sidhar Khan' ın öğrencileri hakkında güvenilir kanıtlar bulunamamıştır. Sadece 3 öğrencisi Roshane Khan, Bugara Khan ve meçhul 3. bilinmektedir. Ustad Sidhar Khan'ın 3. oğlu bilinmemektedir ama onun soyundan gelenler bağzı Gharanalar' dan bir vakıf kurdular. Ustad Maudu Khan ve Baksu Khan Poorab Gharana' nın ebeveynsel başlatanları oldular.
Poorab Gharana
Bu Baj, Delhi Baj' ı kadar yumuşak değildir, nisbeten daha güçlüdür. Poorab Baj açıkça pakhawaj ve dansı ifade eder.
Lucknow Gharana
Ustad Sodhar Khan' ın iki büyük oğlu Ustad Maudu Khan ve Ustad Baksu Khan Delhi den Lucknow' un navabı tarafından çağırılırlar ve Lucknow Gharana vakfını kurarlar. Ustad Mamman Khan, bu gharana' nın en önemli tabla çalgıcısıdır. Öğrencileri aşağıdaki gibidir.
Farukhabad Gharana
Ustad Baksu Khan kızını bazı tabla bilgileriyle beraber Ustad Vilayat Ali ile evlendirir. Bu yüzden Vlilayat Ali bu Gharana' nın kurucusudur. Vilayat Ali'nin öğrencileri aşağıdaki gibidir.
Banaras Gharana
Banaras Gharana Lucknow Gharana' nın bir koludur. Usrad Mandu Khan' ın öğrencisi Pandit Ram Sahay Banaras Gharana' ın ilk müzisyenidir. Durga Sahay kör olmasına rağmen, Banaras Gharana' nın ünlü tablacılarındandır.
Ajrada Gharana
Bu baj da Delhi Gharana' sının bir koludur ve ismini Meerut Bölgesi' ndeki Ajrada Köyü' nden almıştır. Bu baj 2 kardeş tarafından başlatılmıştır; Kallu Khan ve Meeru Khan. Ajrada Gharana' da sol el çok güzel bir biçimde ve ustalıkla kullanılır. Delhi Baj' ın Ajrada Gharana' nın tabla çalma stilindeki etkisi de çok açıktır.
Punjab Gharana
Birçok kaynakta Punjab Gharana' nın tabla çalgıcılarının tabla çalma sistemine herhangi bir yenilik getirmediği yazar. Ustad Fakir Baksha Khan bu Gharana' nın ilk tabla çalgıcısı olmuştur.

TABLA' NIN KORUNMASI, BAKIMI, TONLANMASI
Tablanın, diğer enstrumanlar gibi çok melodik bir enstruman olmadığı için çalgıcının ilk zamanlarda enstrumana ilgisizleşebileceği söylenir. Bu dönemler için tek yöntem; zihnen sabırdır. Yeni başlayanlar tablasını her zaman akortlu çalmalı ve Theka çalma hızını korumalıdır. Birçok hint müziği kaynağında, çalgıcının yüz ifadesine ve sanatını sunarken nasıl göründüğüne çok dikkat etmesi gerektiği de önemle vurgulanır. Ayrıca dikkat edilmesi istenen diğer noktalar; Theka' nın her bir bolesi kalpten hatırlanmalı ve pratik sayesinde herbir bole ağızla söylenmelidir.
Tabla çok iyi korunması gereken bir enstrumandır. Üst tarafı genel olarak, mevsimsel rutubet, kurtlar ve fareler tarafından tahrip edilebilecek kadar hassastır. Sıcak mevsimde akort edilmiş pozisyonda yukarı bir notada iken kutusunda saklanmamalı, bir iki nota indirilmelidir.Aksi takdirde derisi bozulup, deforme olabilir. Rutubetten korunması gereken tabla, çalındıktan sonra pamuklu bir yastıkla örtünmelidir. Üst kısmı benzinle temizlenmeli ve deriler çok sertleştiğinde yağ sürülmelidir.
Tabla' yı tonlamak da ayrı bir derya olarak karşınıza çıkabilir. Tonlanmamış bir tabla çalgıcıyı her zaman yanıltır. Tabla 3 çeşitte tonlanabilir: 1) Davulun doğal sesine 2) Müzisyenin başlıca notasına.örn: Sa (do) 3) Müzisyenin başlıca notalarından Ma (fa) yada Pa (sol) gibi ahenkli notalarına dayanır. Çalgıcı tabla tonlaması için armonyumdan yardım almalıdır. Tabla' nın sesi iki şeye dayanır: a) Tabla'nın yüksekliğine b) Üst kısmın çember uzunluğuna.
Daha geniş çember uzunluğuna ve daha fazla yüksekliğe sahip tablalar daha bas bir perde oluşturur. Tablyı tonlamak için küçük bir çekiç kullanılır. Çekici kullanmadan önce tabla'nın üst kısmı, deri tellerle ve alttaki küçük mandallarla gerilir. Mandallar davul ile deri teller arasına yerleştirilmiştir ve topşam 8 tanedir. Çekiç darbesi mandallar üzerinde kullanılır. Yukarıdan aşağıya darbe yapıldığında ses tizleşmiş olur, aşağıdan yukarıya yapıldığında ise ses baslaşır. Yarım nota farkı üst halka noktalarına yapılan çekiç darbeleriyle ayarlanabilir. Tabla' nın tonlamasına başlarken üstte sağ elin işaret parmağı ile vurulur ve sol elle bir çekiç darbesi yapılır sonra da çıkan ses dinlenir. Armonyum ya dabaşka bir müzik enstrümanı tarafından tonlama için çıkarılmış sabit notanın sesiyle karşılaştırılır.

BAŞLICA TABLA ÇALGICILARI
Shri Allarakha Khan
Hindistan'da Shri Allarakha Khan' ı bilmeyen tek bir müziksever yoktur. 1915' de Rattangarh' da çiftçi Hashin Ali' nin evinde doğan Allarakha Khan, Sahib Lal Mohammad ile çalışmıştır. Khan Sahib ile uzun yıllar tabla çalıştıktan sonra Lahore' ye gitmiş ve Büyük Guru Ustad Kadar Sahab ile tanışmıştır. Kısa sürede ünlü bir tabla çalgıcısı olan Allarakha çeşitli radyo programları da sunmuştur. 1937' de Mumbai' de çalışıp Aakashwani' nin hizmetine girmiştir. 4- 5 senelik hizmet sonrası Film Endüstrisine girmiş ve bu daha da tanınmasına sebep olmuştur. Birçok tablacı Allarakha Khan' ın elleri için; " tablanın üzerinde sihirbazmışcasına iş görür" der.

Shri Bacha Mishra
Shri Bacha Mishra' nın Vindyanchal Dağ' ına gidip orada Vindyasini Devi' ye ( tanrıçaya) dua etmesine dair bir hikaye vardır. Devi çok mutlu olur ve ona tüm tabla çalgıcıları arasında ünlü olabilme lütfunu verir. Shri Bacha Mishra Lucknow' a döner ve ünlü tabla çalgıcıları arasında programlarını sunar. Herkes onu takdir eder. Pandit Shri Bacha Mishra, Devi Upasak ( tanrıya tapan ve dua eden kişi) ve tabla çalgıcısı olarak çok tanınmış biridir.1926' da ölmüştür.

Shri Ramsahay Ji
Varanasi Gharana' nın akrabasıydı ve 1830' da Varanasi' de doğdu. Sadece 2 yaşındayken tablanın başlıca sözcüklerini konuşabildiği ve Teen Taal Theka söyleyebildiği anlatılan Ramsahay Ji 5 yaşında amcasından ders almaya başladı. 3- 4 sene içinde tablayı çok akıcı bir biçimde çalmaya başladı. Lucknow' da onun sanatını gören Ustad Modu Khan, Ramsahay' ı tablanın ileri seviyeleri için çalıştırmaya başladı. Ramsahay' ın günde hiç durmadan 20 saat tabla çalıştığına tanık olanlar varmış( ! )

Shri Kanthe Maharaj
1880' de Varanasi' de doğdu. Pandit Kanthe Maharaj tabla eğitimini Pandit Baldev Sahay Mishra' dan aldı. Kanthe Maharaj, tabla programlarını radyolar ve diğer müzikal toplantılarda sunmuş, kısa sürede büyük başarılar elde etmiştir. 1 Ağustos 1969' da Varanasi' de ölmüştür.

Shri Pandit Kishan Maharaj
1923' de doğmuştur. Kishan Maharaj Janmastmi gününde (3 eylül ) doğduğu için ona Kishan adı verilmiştir. Pandit Kanthe Maharaj' ın öğrencisi olan Kishan Maharaj kısa sürede radyo programlarının ve müzikli toplantıların aranan isimlerinden olmuştur.